Friendzone Nedir?

Merhabalar.

Friendzone konusuna girmeden önce, bir arkadaşınızın size “Friendzone’a düştüğünüzü” belirtmesi üzerine siz bizlere “Sevgili, arkadaş, flört falan mı bulunuyor buradan?” diye bir soru yöneltiyorsanız; ya arkadaşınızla aranızda bir iletişimsizlik ya da sizin bizlere yaptığınız bir “ironi” söz konusudur. Tabii ki bunun bir ironi olduğunu düşünmek benim açımdan daha mantıklı ve görüşümü buna göre şekillendirmeliyim.

Friendzone Nedir?

Friendzone, bizimle sadece dostane bir ilişki isteyen birisine karşı duygusal hisler beslememiz durumudur. Bir başka deyişle, sevdiğimiz bir kişinin bizi iyi bir arkadaş, kardeş, abla ya da ağabey gibi görmesi durumudur. Bizi sevgili olarak görmesi durumda bulunacağımız alan “Lovezone” olarak adlandırılır. Benim düşünceme göre friendzone mağdurlarının %90’ı erkeklerdir.

İşler Güçler dizisini izlediniz mi bilmiyorum ama Ahmet KURAL’ın Feride için beslediği duyguları açmayı düşündüğü anda Feride’nin muhabbeti “Sen liseden arkadaşımsın benim. Kardeşimsin” demesi işte friendzone olayının tam tanımlamasıdır. (Özellikle Ahmet KURAL’ın 1:13-1:24 arasındaki duygu haline dikkat edin.)

Bu durum duygusal hisler besleyen kişi için son derecede üzücü ve içinden çıkılması zor bir durumdur. Şu aşağıdaki sevimli videodaki kadar üzücüdür diyebiliriz.

Frienzone’dan Kurtulmak için Neler Yapılabilir?

Şimdi friendzone bataklığından çıkarak lovezone’un serin sularına dalmak için 6 aşamalı strateji önerime bakalım.

1. Aşama : Bugün neden arkadaş olduğunuzu anlayın.

• "Biz sadece arkadaşız" gibi net bir ifade kullandı mı? Yoksa açıkça söylenmeden belirtilerden mi anladınız? Eğer net bir ifade ile sizin arkadaştan başka bir şey olmadığınızı söylediyse, daha sonra fikrini değiştirmesi pek mümkün değildir ve işiniz daha zordur.
• Ancak, hiçbir şey söylenmediyse ve siz bu anlamı hareketlerinden çıkardıysanız ve durumun belirsiz olduğunu düşünüyorsanız, daha çok şansınız var demektir.
• Peki ya çocukluktan beri arkadaşsanız? Zor da olsa mümkündür. Tanıdığım ve bir zamanlar çocukluk arkadaşı olan birkaç mutlu çift var.

2. Aşama : Reddedilme korkunuzu yatıştırın, azaltın.

• Belki de çevrenizde sizinle flörtleşmeye çalışan karşı cinsleriniz var iken o neden arkadaş gibi davranıyor? Acaba o da sizden hoşlanıyor da adım atmaya mı utanıyor? Bunu öğrenmek için beklemenize gerek yok. Harika bir ilişkiyi kaçırıyor olabilirsiniz. Kendinize şu soruyu sorun; “Şu an zaten ona istediğim gibi ulaşamıyorum. İlk adımı atarsam, daha kötü ne olabilir ki?”. Kabul ederse harika olur ama en kötü ihtimalle sizi reddeder ve bu dünyanın sonu olmadığı gibi şu anki durumunuzdan çok da farklı olmaz sizin için. Cesur olun ve adım atmaya hazır olun.

3. Aşama : Özgüveninizi koruyun.

• Karşınızdaki kişiye kendinizi beğendirme ve kabul ettirme kapasitenizden şüpheye düşerseniz, bu olumsuz duygunuzu elinizde olmadan bir şekilde ona geçirir ve hissettirirsiniz. Ama tam tersine, kendinize güven duymanız ve bu güveninizi ona göstermeniz oyunu sizin lehinize değiştirebilir.

4. Aşama : Onun görebileceği bir değişiklik yapın.

• Sizde ve sizin davranışlarınızda bir değişiklik olmazsa, onunla olan ilişkinizde de bir değişiklik olmasının mümkün olmayacağını anlayın. Karşınızdakinin sizi bir arkadaştan farklı bir şey olarak görmesi, bakış açısını değiştirmesi için sizde bir değişiklik görmesi iyi bir fikir olabilir. Bu fiziksel bir değişiklik (kıyafetlerde, saç veya makyaj değişikliği) ya da ona karşı olan tutumunuzda bir değişiklik olabilir.
• Örneğin, istemeden onun için "çok nazik" veya "sırdaş" pozisyonunu almış olabilirsiniz. Nezaket tabii ki iyi bir şeydir. Fakat aşırıya kaçmamak gerekli. Size tüm sırlarını, detaylarını anlatıyor, sizi her zaman yanında buluyordur. Durum böyleyse, size problemlerinden bahsettiğinde veya zamanlı zamansız sizi aradığında vb. sınırlar koyun, konuyu değiştirin, otoriter olun, ona tüm detayları bilmek istemediğinizi söyleyin. Hele hele onun aşk acılarını anlattığı kişi asla olmayın ve konuyu değiştirin.
• Sınır koymadığımızda karşımızdaki kişi kendisini güvende hissetmez. “Ben ne zaman ve ne anlatırsam, itirazsız dinliyor.” diye düşünen bir kişi aynı zamanda da “Kendini bana bile savunamıyor, gerektiği durumda beni de savunamaz.” diye düşünebilir.

5. Aşama : Onu baştan çıkarmayı deneyin.

• Friendzone’dan çıkmak istiyorsanız, en azından biraz baştan çıkarıcı olabilmesiniz. Bu davranış sizin için alışılmadık bir şey ise en azından elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışın.
• Cazibenizi kullanın, sevdiğiniz şeylerden bahsedin, anlattıklarınıza ufak tefek imalar ekleyin. Bu esnada masum dokunuşlar yapın. Unutmayın, fiziksel temas arkadaş ve sevgili arasındaki en önemli farktır.
• Baştan çıkarmaya çalışırken çok da bodoslama gitmeyin. “Ben ondan daha iyiyim.” gibi iddialı konuşmak yerine ince ince ilerleyin.
• Ayrıca ona çevrenizde başka insanlar olduğunu da gösterin. Bu sizi onun gözünde daha değerli kılar ve “Bir gün gidebilir” diye düşünür. Bu durumda onu elde etmeniz daha kolay olur. Ayrıca biraz gizemli olun ve ona her şeyinizi anlatmayın. Zayıf yönlerinizi, utanç verici deneyimlerinizi ise hiç anlatmayın.

6. Aşama : Açılmaya cesaret edin.

• Yukarıda bahsettiğim şeylere rağmen başarılı olamadıysanız son kartınızı oynamak zorundasınız demektir. Bu da ona açılmak, hoşlandığınızı söyleyerek kalbinizi açmaktır. Bu, onun sizi yeniden değerlendirmesine neden olacaktır.
• Eğer size arkadaş olmayı tercih edeceğini söylerse, bu da iyi bir şeydir çünkü aylarca veya yıllarca bilmeden beklemektense, sonunda bir cevap almış olacaksınız.
• Çünkü ne kadar erken bilirseniz, hayatınıza o kadar çabuk devam edersiniz. Duygularınız olsa bile hiçbir yere varmayan ilişkilerde zamanınızı boşa harcamayın. Zor olduğunu biliyorum ama karşılıksız sevginin acısını yaşamak pek de istediğimiz bir şey değildir.

Yazdıklarıma son verirken, bir kişiyi tavlamakta en önemli şeyin onu cezbetmek olduğunu unutmayın. Ancak bu yönde hareket ederken de kendinizi olduğunuz kişiden farklı göstermeyin ve özgüveninizi hep koruyun.

Kolay gelsin ve bol şanslar diliyorum.

bir arkadaşlık ilişkisi içerisinde bulunan kişilerden birinin, diğer kişi ile romantik veya cinsel bir ilişki içine girmek istemesini, ancak diğer kişinin bunu istememesini tanımlayan bir durumdur. Friendzone, genel olarak reddedilen kişi için istenmeyen bir durum olarak kabul edilir. Bazı psikologlara göre, bir cinsiyetler arası arkadaşlıkta erkek şahsın kadın arkadaşına romantik veya cinsel bir ilgi duyması, kadın şahsın erkek kişiye ilgi duymasından daha olasıdır. Buna ek olarak erkek kişinin kadın arkadaşının kendisine duyduğu ilgiyi abartması ve olduğundan daha fazla görmesinin de daha yaygın olduğu belirtilmiştir. Kavram, kadınların ilgi duymadığı erkekler ile, bu erkekler sırf kendilerine iyi davrandıkları için onlarla cinsel ilişkiye girmeleri beklentisi oluşturması neden gösterilerek kadın düşmanı olmakla suçlanmıştır. Popüler kültürde friendzone, bir arkadaşlık ilişkisi içerisinde bulunan kişilerden birinin, diğer kişi ile romantik veya cinsel bir ilişki içine girmek istemesini, ancak diğer kişinin bunu istememesini tanımlayan bir durumdur. Friendzone, genel olarak reddedilen kişi için istenmeyen bir durum olarak kabul edilir. Karşınızdaki insana davranışlarınızı baştan aşağı gözden geçirdikten sonra hala istediğiniz, hayalini kurduğunuz o güzel aşka bir türlü başlayamıyor musunuz? Ya da şu aralar ondan en çok duyduğunuz cümle “Sen harika bir insansın ama seni arkadaşım olarak görüyorum” mu? Tebrikler, onun ilgisini çekeyim derken, friend zone’una girdiniz. Peki ama ne bu friend zone? Friend zone İngilizce’den Türkçe’ya tam olarak arkadaş bölgesi olarak tercüme edilebilir. Geniş bir tabirle ifade etmek gerekirse karşınızdaki kişinin sizi potansiyel bir sevgili olarak görmediğinin ve sizinle asla sevgili olmayı düşünmediğinin bir göstergesidir. Hoşlandığınız kişi sizi arkadaşı, kardeşi ya da kankası olarak gördüğünü dile getirir ve bu durumun bir ilişkiye dönüştüğü neredeyse görülmemiştir. Hatta bir gün bana aşık olacak ve benim kıymetimi anlayacak bakış açısıyla beklemek, üzgünüz ama çoğu zaman sizin “kaybeden” olarak anılmanızdan başka bir işe yaramayacaktır. Arkadaş bölgesinden uzak durmanız için o kadar çok mantıklı sebep vardır ki, bunlardan birkaçını şu şekilde ifade edebiliriz. Arkadaş bölgesinden uzak durmalısınız çünkü bu bir süreden sonra duygusal açıdan sömürülmenize yol açabilir. Siz karşınızdaki insandan hoşlandığınız için sizden talep edilenlere her zaman mantıklı bir şekilde hayır diyemeyebilirsiniz. Yaygın kullanılan bir deyim ile ifade etmek gerekirse karşınızdaki kişinin sizi çantada keklik olarak görmesine yol açabilirsiniz. Ve bu kişi ne zaman duygusal bir boşlukta olursa sizin duygularınızı sömürebilir, ümit verebilir ama daha sonra size yine arkadaş olduğunuzu belirtebilir Bu da sizde doğal olarak duygusal çöküntüye neden olacaktır. Sizinle çok güzel vakit geçirdiğini, en iyi arkadaşınız olduğunu, çok iyi bir kalbiniz olduğunu söylerken arkasından bir de “seni alan yaşadı” gibi ironik cümleler kuran biri sizi mantıksız bir kısır döngünün içine sokabilir. Kimsenin sizin özgüveninizi yok etmesi bu kadar kolay olmamalı. Biliyoruz önce bir arkadaş olalım, gerisi kolay diye yola çıkılınca çoğu insan bunun harika bir aşk hikayesine dönüşeceği ihtimalini size söyledi. Ama öyle değil. Düşünsenize daha sizin hakkınızdaki düşüncelerinden emin bile olamayan, size sevmediği halde yine de sizden kopamayan bir bağımlı kişilikle hayatınızın geri kalanını geçirebilir misiniz? İşte arkadaş bölgesi tam olarak böyle bir girdaptır. Siz ondan hoşlandığınız için sürekli ona iltifat edecek, yanında olacak, dertlerini dinleyeceksiniz ve karşınızdaki kişi bu ego tatminini kullanmayacak. Üzgünüz ama henüz öyle bir insan ilişkisi icat edilmedi. Kadın ve erkek ilişkileri maalesef hala kayıp Atlantis Krallığı gibi bilinmezliklerle dolu. Peki çözümü ne? Çözüm aslında çok basit. Öncelikle karşınızdaki kişiye durumu açıklayın. Yani onunla bir arkadaşlıktan fazlasını istediğinizi. Muhtemelen benzer cevapları alacaksınız. O yüzden sizin için sağlıklı olan hızlı bir şekilde bu ilişki biçiminden uzaklaşmak olacaktır. Ruh sağlığınız ve özgüveniniz için yapmanız gereken tek şey bu. Zor olsada ya bu kısır döngünün içinde kalacak ya da sizi olduğunuz gibi seven, önemseyen, sizinle gerçekten vakit geçirmenin keyfine varan birisiyle tanışarak yolunuza devam edeceksiniz. Peki ama nasıl diyenler olacaktır.

Friendzone Türkçesi arkadaş bölgesi yani arkadaş alanı... Hani insanların özel alanı vardır o alana herkes giremez ve kolay kolayda çıkamaz onun gibi düşünebilirsin.

Şimdi 2 karşı cins birisi sen birisi de arkadaş olduğun herhangi birisi olsun... Zaman içinde arkadaşlık ilişkileriniz gelişir birbirinizi tanımaya başlarsınız tanıdıkça aile üyesine artan sevgi gibi sevginiz artış gösterebilir. Tabi zıttı da olabilir... Belli bir süre sonra sen karşı cinse bağlanırsın ve bu sevgi boyutun oldukça artar. Platonik olarak ona sevgi beslemeye başlarsın ve bunu belki fark edersin belki fark etmezsin. Arkadaş iken faydalanamadığın bazı hususlar olur bunlar canını sıkana kadar platonik kalmaya devam edersin. Onu o kadar çok düşünürsün ki onu elde etmek için onun yapmak istediği şeyleri sende yapmak istiyormuş gibi sahiplenirsin ama aslında bunları yapmak istemezsin misal midyeyi sevmiyorsun diyelim ama o midye yemeyi seviyor beraber midye yemeye gidersiniz falan bunu sırf ona olan platonik aşkından dolayı yaparsın kendin istediğin için değil... Friendzone bu garip arkadaşlık ilişkisinin bitirilme aşamasından sonra karşına çıkar yani buna sen arkadaşlık koymamış olabilirsin ama karşındaki kişi bu ilişkiyi sadece arkadaşlık olarak görmüş olabilir. Yani sen platonik aşkını açıklarsın ve karşı taraf sana yönelip belki yutkunur belki bu teklifinden önceki verebileceği en güzel cevap verdiğinde oluşan mimikleri bir bir düşer ve biz arkadaşız ve ben seni arkadaş olarak görüyorum demesine ve sonra yaşanan arkadaşlık hususu sanırım tam olarak friendzone... Yani senin şu arkadaşın bir çocuğa vurulmuş arkadaş iken veya ismini koyabileceği bir ilişki yokken bu durumu açıklamış ve buna verilen cevap karşısında içinde sıkıştığını söylemiş ve nasıl kurtulacağına dair taktik istemiş...

Nasıl kurtulacağı hakkında gerçekten bir video var anlayabilmek için belki bir kaç kere izlemek gerekiyor çünkü biraz kafa karıştırıcı... Sosyalleşme ile ilgili ileri geri az bir bilgisi bulunmayan kimselerin pek anlayacağını zannetmiyorum ama videoyu aşağıya bırakıyorum arkadaşın bunu izlerse belki işine yarar...

Böyle bir durumla karşı karşıya kaldım diyebilirim.

Oyundan tanıştığım bir kız vardı 1-2 sene uzaktan tanışmışlığımız vardı ve ikimizin de sevdiği ile ilgili herhangi bir bilgi yoktu yani ne onun sevdiğini ben biliyordum ne o benim sevdiğimi biliyordu... Onun memleketine ziyarete gittim ve bazı verdiği arkadaşlık güvenceleri bana aşka yatkın gelmişti ve o gözle bakmaya başladım. Bu bakışlarım 1 hafta kadar sürdü daha sonra gün geldi konuyu %100 açmadan yarım yamalak açtım yani ap açık anlatmadım... Şifreli konuştum ve beni anladı... Bana biz sadece arkadaşız ve arkadaşlığını seviyorum dedi ondan sonra aramızda ne arkadaşlık kaldı ne başka bir şey... Uzaktan arkadaş iken sürekli konuşabiliyorduk şimdi ise yılda bir belki 5 yılda bir görüşeceğiz sosyal medyada dahil... O başka bir erkekle görüşüyor bense başka bir kızla görüşüyorum. Arkadaşlık bağımız kalmamıştır ama konuşmaya ne zaman başlarsam başlayayım o arkadaşlık bölgesinden ötesine gidemeyeceğimi biliyorum. Bozmak kolay mı? Kolay ama ben o kadar seviyesiz değilim :D ego da önemlidir bu konuda bilesin saygılar...

Selâm,

Bu durum daha çok erkeklerin başına gelirdi ilk defa bir kadının böyle bir şey başına geldiğini görüyorum. Bi an paralel evren geldi aklıma 🙂.
Ya şaka maka hayatta insanın başına gelebilecek en kötü şeylerden birisidir. Allah kimsenin başına vermesin.

Friendzone: en kısa tanımı konuşulan kişinin sizi arkadaş olarak görmesidir.

Kişi sizinle bir ilişki istemiyorsa, bir ilişki geleceği görmüyorsa onun için sizi arkadaş olarak görmesidir. Bu durum sizin duygularınız varsa üzücü olacak fakat bazen boşvermek gerekiyor.
Birisi sizi friendzone'a aldıysa ordan çıkmanız pek kolay değil, hatta çok zor onun için uğraşmayın derim.
Hayatta bazı şeylere çok bağlı kalmak doğru değildir. Kişiye karşı çok yoğun duygunuz yoksa next tuşunu kullanarak hayatına devam etmeni tavsiye ederim. Çünkü bununla uğraşarak kendini yıpratır ve sonuç alamazsan üzülürsün onun için salla gitsin sana tavsiyem.
Ha illa çıkmak istiyorum dersen zamana bırakmak en iyisi olabilir fakat dediğim gibi arkadaş bölgesinden çıkmak çok zordur. Hakkında hayırlısı olsun 🙂.

Friendzone; arkadaş olan erkek ve kadının tek taraflı arkadaşına duyduğu şehevi ve romantik bir histir.. Ama bir taraf istemez bunu, tek taraflı bir hissiyattır, bir bakıma platonik aşkta diyebiliriz. Çünkü Friendzone denilen kavramda şehevi ve romantik duygular tek taraflıdır, bu duyguları bir taraf hisseder sadece, karşı taraf ise reddeder. Her ne kadar platonik aşka benzese de bu tanım, farklılıklar vardır tabi. Platonik aşık olan kişi maşuğuna açmamıştır duygularını, içinde yaşar. Belki aşık olduğunu kişinin onun varlığından bile haberi yoktur. Ama Friendzone'de erkek ve kadın arkadaştır, birbirlerini tanırlar. Reddetme durumu da söz konusudur, çünkü hisler platonik aşkta ki gibi yürekte yaşanmaz, dile getirilir.
Friendzone'a düştüysen geçmiş olsun, geçecektir de.
Arkadaşın tarafından reddedildin, onunla romantizm ve erotizm yaşamak istedin ve seni reddetti. Reddedilmekte normal ama, acı verse de kabullenmemiz gereken bir duygu. Ama kadınlar için daha zor reddedilmek, çünkü biz kadınlar birden fazla erkeğe aynı zaman diliminde arzu duymuyoruz, bizlerde erotizm isteği kolay kolay oluşmuyor.
Arzuladığım erkek beni reddetti bu boşluğu başka bir erkekle doldurayım düşüncesi bizde olmuyor. Genel olarak biz kadınlar da olmuyor bu düşünce.
Ama erkekler Friendzone'a düştükleri zaman
cinsel olarak, duygusal olarak reddedildikleri zaman, duygusal olarak olmasa da cinsel olarak bu boşluğu doldurabiliyorlar, biz kadınlar için reddedilmek daha yaralayıcı. Friendzone'a nasıl düştün? Zannımca arkadaşın olan erkekten hoşlandın, sevdin, hep düşündün, duygularını açtın, onunla birlikte olmak istedin, tüm duygularını tamamen şeffaf bir sekilde anlattın ona ve o seni reddetti, tabi acı çektin. Cinsel olarak onu istediğini söyledin ve o karşılık vermedi, istemedi.
İçinde bulunduğun durum zor bir durum ama geçecek.
Friendzone'a düştün ama çıkabilirsin 🙂 Burdan ya da başka bir yerden birisini bulma içine düştüğün durumdan kurtulmak için. Hepimiz reddedilebiliriz bu gayet olağan. Hem bu duyguları yaşadığın için mutlu ol bence, hayat boyu o çocukça mutluluğu yaşamayabilirdin ve bir kez daha Friendzone'a düşersen eğer, daha idmanlı olacaksın bu kez. Çünkü bu duyguyu tanımış olacaksın bu kez ve daha özgüvenli olacaksın, elbette ki yeniden de arzulayacaksın başka bir karşı cinsi, çünkü hormonlar var 🙂 ama bu kez reddedilmek yıkmayacak seni.
Bence üzülmek yerine aksine sevin o kıpırtıyı, heyecanı yaşadığın için..
Karşılıklı olsaydı daha güzel olurdu ama birde şöyle düşün; ya seni kandırmış olsaydı, seninle oynamış olsaydı bu daha yıkıcı olmaz mıydı senin için? En azından dürüst davranmış.
Friendzone duygu karmaşası bence ve bundan kurtulmak pekala mümkün, şimdilik acını yaşa ama sahiplenme acıyı sakın.
Özleyeceksin belki onu ama reddetmiş seni ve saygı duy ona, duygularını tanı, belki de duygusal boşluğundan dolayı, sevgiye aç olduğun için kalbini kandırdın. En yakınındaki yakın arkadaşın olan karşı cinsi sevmek istedin. Belki de kendini kandırmak istedin.
Ama reddedildiğin için kaba olma asla.
Bu kez arkadaşını da kaybedersin ve izin ver seni iyi ansın.
Her duygumuz karşılıklı olmak zorunda değil. Seni reddedenin hayatında kalmak için çabalama, hem onun gözünden düşersin hemde kendine olan saygını yitirirsin. Hissettiklerinden dolayı asla pişman olma, karşı cinsi arzulamak, onu hayal etmek, istemek ayıp değil ki, bunlar gayet normal.
İçindeki hayal kırıklığını, üzüntüyü kapatmadan, duygularının otoptisini yapmadan aşkı aşkla söndürme sakın çünkü böyle yaparsan yangın yeri olur yüreğin. Her duygunun altında yatan bir sebep vardır, duygularının altında yatan sebebi ara. Kendini tanırsan, duygularını tanırsan Friendzone'an çıkabilirsin. Yeter ki kendini dinle, egon olmasın. Herkes reddedilebilir, herkes reddedebilir. Bu süre içinde kendine bir hobi edin, en sevdiğin aktiviteleri yap..
Hiçbir üzüntü sonsuza kadar sürmez ve hayat devam ettiği sürece severiz, seviliriz..
Hayat kimseden ibaret değil

Friendzone'a düşmek, adı üstünde "Artık sadece arkadaşsınız" anlamına çıkar. Genelde aşık oldukları veya hoşlandıkları kişiye karşı temkinli yaklaşmaya çalışan insanların karşılaştığı bir durumdur. "Aman beni şöyle zannetmesin/ Aman önce bir tanıyalım birbirimizi de ondan sonra bakalım neler gelişecek aramızda, ona göre yakınlaşırız/ Aman o bana bakmaz zaten ama ben iyisi mi önce arkadaş gibi yaklaşayım ona ki sonradan ilgiyi üstüme çekmek daha kolay olur./ Aman şimdi sevgili olursak bu beni üzer. Önce bir tanıyalım birbirimizi, sonra karar vereyim yakınlaşır yakınlaşmamaya/ Aman onun kesin hoşlandığı veya sevdiği biri vardır. Beni görmez gözü zaten. O yüzden yavaştan alıp önce aramızdaki ilişkiyi güçlendireyim. Sonra zaten beni sevecektir./ Aman şimdi sevgilisi var. Onlar ayrıldıktan sonra belki şansımı deneyebileceğim bir fırsat çıkar. O yüzden şimdi yakın arkadaş gibi ona sokulayım. Sonra sevgilisinden ayrılınca bana dertlerini anlatırken o boşluğundan yararlanıp ona yürümeye başlar ve kaleyi içten fethederim/ Aman hoşlansam bile ağırdan almam lazım bazı şeyleri. Sonuçta hayatımda biri var. Ama yine de diğerinden ayrılacak olursam yedeğim olsun. Sevgilisi varken yavşadı, demesin diye arkadaşça sohbet edip takılırız. Ne zaman ki artık yalnız olurum, o zaman şansımı denerim. Nasıl olsa benden hoşlanıyor zaten/ Aman ya bu zaten garanti insan. Beni çok seviyor. Ne zaman istesem onu elde ederim. O yüzden arkadaş kalalım, ayağına yatayım. Sonra kendimi boşta hissedersem ona pas vermeye başlarım. O da kesin beni bekler zaten, başka işi gücü yok. /Aman ben mükemmelim. Önce bi ölçüp biçmem lazım ki ilişki olur mu olmaz mı ona göre karar vereyim. Nasıl olsa yan cepte duruyor olacak. / Aman biz arkadaşız hatta kankiyiz ya. Güzel insan, hoş insan, herkes yürüyor ama ben ona o gözle bakmıyorum... Lan tam da sevgili olunacak insanmış aslında. Yürüsem mi?" gibi fikirlerle hareket edenlerin düştüğü yoldur. Tren başka yöne seyreder. Senin durağın ise arkadaş durağıdır artık; romantizmi yakalamak zordur. Bir taraf duygular beslerken, diğeri onu kardeş gibi görür. Üzücü. Kolay gelsin :)

FRİENDZONE NEDİR?

Friendzone halk arasında ‘ben seni arkadaş olarak görüyorum’ demenin kalıplaşmış hali olarak karşımıza çıkar genelde. İki kişi arasında tipleme olarak beğenilmeyen ya da gerçek anlamda dost olarak görülen kişiler arasında geçer genelde friendzone. Friendzone olması için kişiler arasından birinde mutlaka arkadaşlık, dostluktan öte bir duygu olması gerekiyor.

PEKİ FRİENDZONE OLDUĞUMUZU NASIL ANLARIZ?

Bazen bi okul bahçesinde gördüğümüz, bazen arkadaş grubumuzun içinde var olan, bazende aynı sınıfta olduğumuz birine çok fazla çekim hissederiz. Bu durumda karşımızdaki kadına veya erkeğe ister istemez yakınlaşma ihtiyacı duyarız. İhtiyacı duyduk gerçekleştirmek için adım atarız. Gerekli koşulları oluşturduk ve duygularımızı söyledik. Karşımızdaki kişiden aldığımız cevap eğer ‘ben seni arkadaş olarak görüyorum’ olursa ısrar etmeden fakat duygularımızdan da vazgeçmeden bu durumdan kurtulmak için bir kaç adım atarız. Genellikle karşı taraf sizin ona karşı duygularınızın olduğunu öğrenince, değişik bir tavra bürünür ve sizin bir başkasıyla beraber olmanızı ondan başkasına ilgi duymanızı istemez. Aslında durum burda birazda kaçan kovalanır durumudur. Eğer siz bir başkasıyla flörtleştiğinizi ya da ilginizi bir başkasına yönelttiğinizi karşı tarafa hissettirirseniz otomatikmen siz kaçan taraf o da kovalayan taraf durumuna geçecektir. Sizi arkadaş olarak görme durumu ortadan kalkacak ve size karşı ilgisi artacaktır ve sizi bir başkasıyla paylaşmak istemez. Bu durumda otomatikmen friendzone’dan kurtulmuş ve flört evresine geçmiş olursunuz.

PEKİ BU FLÖRT TEKRAR FRİENDZON’A DÖNER Mİ?

Bu durumda şöyle olabilir. Siz onu ve o sizi elde etmiş olduğundan dolayı bi anlık hırsa olanları farkedip tekrar kaçan kovalanıra dönebilir. ya da siz bu durumu krizden fırsata çevirebilirseniz flört evresini bile geçebilir, birlikte olabilirsiniz. Bu olay tamamen sizin elinizde.