Çalıştığınız işten memnun musunuz?

Açıkçası bende aynı durumdayım ama kamuda çalışıyorum ve işçi değilim memur sınıfındayım. Benden başka eleman yok bütün işleri benden bekliyorlar. Yapmayınca laf etmiyorlar pek çünkü onlarda farkında ama engelli kadrosundan girdiğim halde hiçbir şekilde ne anlayış var ne imtiyaz var. Sözde sendikaya üyeyim sendikanın bir şey yaptığı yok

Sendikadan sendikaya değişir ben bir mail attım direk sendikanın üst düzey bir yöneticisinin numarasını attılar ve onunla görüştüm

Sonuç ne oldu? Bizim sendika işçi sendikası olmadığı için pek bir etkisi yok. İl başkanıyla da aram gayet iyi

İlgilendiler yardımcı oldular ama sonuçta ellerin de sihirli bir değnek yok birleşme güç getirir bölünme değil

Aynen birleşmek gerekir haksızlığa karşı

Kurduk gibi bir şey😅 En fazla olanlar 30 senedir burada. Yarısı gençliğinde gelmiş… emekli olunca gidecekler. Biz yenilerde 4-5 sene oldu. 😅 Aramızda 2 senelik olan sadece müdür ve stajerler. 😅 Seni en çok kızdıran olay ne ki belki çözülecek bir şeydir.

Beni en çok anlayışsızlık ve bütün işlerin benden beklenmesi kızdırıyor. Kamu kurumunda hizmetli olarak çalışıyorum çay götür evrak götür temizlik yap vs işlerde çalışıyorum. Ayrıca engelli kadrosundan girdim bir sürü sağlık sorunum var. Herkes kendi keyfinin peşinde kimse kimsenin derdini anlamıyor. 1.5 senedir çalışıyorum yetişebildiğim kadar yapmaya çalışıyorum ben yaptıkça daha fazlası bekleniyor. Memurların neredeyse tamamı 25-30 senelik memur olduğu için eski kafa insanlar. Bana karşı sıfır anlayış sıfır imtiyaz var. Bu durumdan artık yoruldum sıkıldım en üst amirle görüştüm o çok anlayış gösteriyor zaten ama sorunumu çözmüyor. İstese çok güzel çözebilir. Benden başka eleman da yok doğru düzgün. Gelen çok kalmıyor gidiyor işler yine bana kalıyor. Diğer yandan üniversite okuyorum ve diğer yandan görevde yükselmeyi bekliyorum

türkiye de memurların kendilerini paşa gibi zannetmeleri bilinen bir olay zaten … zannedersin ki kuruma onlara 7/24 hizmet vermek için varsınız. Yanlış anlama ama o 20-25 senelik orada olanların çoğuda aslında okumamış, torpille gelmiş kişiler. Yani seni anlamlarını beklemek anlattığın kadar var, imkansız gibi bir şey. :) Ben üst amir olsaydım toplantı yapar herkesin asıl görevi nedir ne değildir anlatırdım.. Çaycı ne kadar hizmet eder neye v. s … ama türkiye de zor bu ya. Sen oradayken başka bir yer bulursan çık dicem ama çoğu yer böyledir kesin.

Aynı işi başka yerlerde yapamam. Bir kere girdik buraya böyle kalsın başka yerde bu işi yapmam o yüzden görevde yükselme çok önemli benim için aynı şekilde üniversiteyi de bitireceğim. Hepsi zaten köyde büyümüş kaba insanlar. Yeri geldiğinde ağır abilik taslıyorlar ama hep kendi keyiflerini düşünüyorlar. İşlerin aksaması gibi bir durum pek yok herkes işini yapıyor ama hepsi çok rahat. Çay içmezse olmuyor mesela illa içecek o çayı. Yahu burası çay içme yeri değil iş yeri. Her sabah mutlaka kahvaltı yapıyorlar börekler simitler çaylar gelsin keyifler gıcır. En üst amir bunları görmüyor bilmiyor haliyle. Ben biraz atar yapınca tutanak tutmakla tehdit ediyorlar gözdağı vermeye çalışıyorlar takmıyorum. Zaten en üst amir tutanak olayında işleme almayacağım diyor. Ne olursa olsun bu işten ben haklı çıkarım. Ana bina yetersiz kaldığı için 20 metre yan tarafta ek büro kiralanmış orası en beter yer zaten. Adamlar küçücük mutfakta menemen yapar köfte kızartır bir görsen. Sonra toplamak bana kalıyor. Mutfakta havalandırma tıkanmış gelmiş bana akıl veriyor bir tornavidalık iş var sökücen filtreyi suya batırıp çıkarıcan temizlenir diyor. Sen orada menemen yaparsan orası tabi kokar tabii koku gitmez. Şef desen ağanın önde gideni. Zamanında şube müdürü olabilmek için şef olmuş eskiden öyleydi. Sınavı geçmiş ama şube müdürü olarak atamıyorlarmış. Senin gibi adamı tabii atamazlar iyi de yapıyorlar. Bir tek okuyan yol yordam bilen medeniyet görmüş olanlar anlayışlı gerisi fos. Mesai 17.30'da bitiyor mesela ama bana saat 17.05'te bankaya gidecek diye evrak veriyor bende götürmedim banka zaten 17'de kapanıyor 45-50 yaşına gelmiş memur olmuş şef olmuş bunu bilmiyor. Çok uzun yazdım kusura bakma yordum seni. Sen nerede çalışıyorsun yani kamu kurumu mu özel sektör mu?

Bu yazdıklarını babam orada çalışmayan, sadece işlerini yaptırmaya giden birisi olarak bile gözlemliyordu. Belki yurtdışında kaldığımız için bize daha da korkunç geliyor hal ve hareketleri. Yani türkiye de bir bankaya git orada bile babamın mesleğini öğrendikten sonra bambaşka davranıyorlar, babam bazen dalgasına denemek için ilkokuldan çıkmış gibi davrandığıda oluyordu. Veya seramiksan en bilindik fayanscıya gitmişti inşaat yaptırıyordu orada oranın sahibi arkadaşı babamın. Babam inşaat halinde nasıl kıyafetler varsa öyledi, içeri girdiğinde kaale alınmamıştı. 🤣 sonra oranın sahibi arkadaşını aramış onla kol kola girince herkes etrafında dolanmaya başlamış… Yani daha neler neler… Biz yurtdışından gelenler gülüyoruz ama orada ki yaşayanlara konumu yüksek olmayan ve hep kullanılan insalarada üzülüyoruz…. Almanya da üstünlük yoktur. En basit örnek, herkes gider çayını kendisi yapar. Dışarıdan birisi geldiyse, sorulur ikram edilir. Ama bana kahve getir bile denmez. Belediye başkanının bile hizmetkarları yoktur, sıradandır. Bize yılda 1-2 kez gelir sıradan insanmış gibi davranılır. Bu yüzden bu konuda almanların soğukluklarını seviyorum. Kimse hiyerarşide üst de olupta altda olanı kötüye kullanmıyor. Ben yurtdışında devlet anaokulunda çalışıyorum.

Ne güzel ortamlarmış sizin oralar keşke bizde de olsa. Her şey eğitimle mümkün işte. Çocukluktan başlamak lazım böyle eğitimlere. Mesela ablamın eşi de bir kurumda şef ve çayını kahvesini herkes kendi yapıyormuş boşları bile kendisi yıkıyormuş yani aralarında anlaşarak tabii. Sadece temizlik işleri için personeller varmış. Bazı kalıpları yıkmak gerekiyor. İnsan olmak insan gibi davranmak zor değil. Gerçi bunlar 40-50 yaşına gelmiş bu saatten sonra değişmezler. Esasen çocukları bu anlayışla yetiştirmek lazım